bakma böyle mutsuz durduğuma
bir zaman ben de heyecan dolu ve neşeliydim
bak eski sevgililerim arıyor yine
keşkeler ve amalar ellerinde
oysa ben keşkeleri çoktan buruşturdum
amaları yırttım attım
tavana astım yalnızlığımı
kuruttum gözyaşlarımı güneşte..
ben zamanı ve geçtiğini anladım,
ben zamanı farkettim,
ben zamanın içinden geçtim.
ben her sabah aynı sokakta bizi yeniden seyrettim..
unutmak neymiş biliyor musun?
bakmamayı öğrenmek..!
insan hatıraları yitirdikçe unutur, acısını dindirirmiş
hatıraları silmek içinse hep yenilerini eklermiş.
ben hiç inanmadım bunlara
öyle birşeydir ki hayat,
bir gün gelir
o sokaktan bir kez daha geçersin
bir gün gelir
aynı kafenin önünden bizi seyredersin
bir gün gelir
o otobüsten yine koşarak inersin
bir gün gelir
yine heyecan ve hasretle birine sarılırsın
bir gün gelir
yine sevişirsin biriyle şehvetle,
adım geliverir o an dilinin ucuna, susarsın.
bir gün gelir
başka zaman başka yerde başka birinin yanında yine uyanırsın yeni güne
görüverirsin o masum yüzümü, Aşk'la yanan teninde..
ve gün gelir anlarsın
unutmak yalandır, hatırlamaksa erdem!
gia. 17.10.2012. ist.
unutmanın sonsuzluğunda hatıraların ardına sığınmış bir ruhun paradoks yaklaşımı olmuş..zamana bırakılmış yaşanmışlıklar ama dikkati çeken nokta şu ki realiteler herdaim dile getirilirken umutlar ve hayallere beklentilere yer verilmemiş bir ruhun yansımasında..nihayetinde değişik bir tarz ve birazcık öfke var..güzeldi..
YanıtlaSiljulien troisblue..