1 Şubat 2023

evli misiniz ya da tunus çok mahremdir

onu ne kadar sevmek bazı sularda

bazı evlerde bazı kayboluşlarda biraz

bakılıp tutulan gibi bir bir ellerin çarşısında

bir tabak, bir örtüye kolunu çarptırarak

oysa her türlü silahlarla biraz sıkıntı

sanırım çok belli bir küçümseme ölü dudaklarında

ya da giderek belki bir avuç susmayla oradan

koşulup aşka yazılmak en iri puntolarla

böyle ansızın işte yetişip sana gelmek

seni bu kadar sevmek suç ve ceza.


ben ilerlemiş çiçek, biraz başkalık

çok yerli bir gülümseme cami avlularında

gelinip bulmak gibi sonra çocuklar, çocuklarla

bir yüzü, bir korkuyu yıllarca sevişmiş olarak

olarak pek eski bir odanın aşınmış koltuğunda

gidilmiş subaylarla yok, durulmuş gelinlerle toy

aç kapaklı bir kutu, çal çıngıraklı bir saat

yani her sabah uğrayan evlerin çokluğunca

böyle ansızın işte her yerden sana gelmek

seni bu kadar sevmek suç ve ceza.


iyiydim, karşı karşıydım bir nihilist bakışıyla

oysa gel uyaklı bir göz, git konuşmalı bir ayak

olup da olmamak sanki en açık anlamında

ya da her türlü silahlarla biraz buluşmak

buluşup ayrılmak hemen o mağra baskınında

bu kaçıncı eşkıya, çıkarın gözlerimden

istemem, gittiğin öyle donmasın bakışlarda

bir tiren bir tiren daha; hızında bir daha öpmek

yani pek bulunmayan uyurken kanımızda

değil ki ansızın işte bir evrene büyümek

seni bu kadar sevmek suç ve ceza.


edip cansever


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder